21 Kasım 2010 Pazar

CAN SIKINTISINA KUSMACA

Yarın sabah yolculuk var  ve ben bu konuda yine cok asabiyim.Sevemedim lan şu yolculukları.Hele ki otobüs yolculuğu.Küçücük koltuklar koridorlar yetmiyomuş gibi öndeki gavat veya şırfıntı koltuğunu sizin sikinize dayıyosa bunda sinirlencek durum harbiden de var demektir.
Tren yine bi nebze daha rahat ve seksi.Evet seksi, sonucta kalkıp gezebiliyosun,yemekli vagonda içkini içebiliyosun,bakıştığın birine göz işareti yapabiliyosun(ben bakışmadan öteye geçemiyorum) ayrıca tuvalete gidip sevişenleri de duymadım deil.Ne kadar seviyeli veya ne kadar etik olduğu tartışılır tabi ama adrenalin böyle bi şey işte, o anda sadece yapıyosun başka bi şey düşünmüyosun.
Sanırım bu aralar adrenalin eksikliği başverdi bende, bişeyler yaparsam umumi yerlerde şaşırmamak gerekir.aaaa skydiving i de deneyebilirim bak............

17 Kasım 2010 Çarşamba

BAYRAM ÇOCUKLARA GÜZEL

Sanki çoook büyümüş gibi neydi o eski bayramlar demek geldi içimden bu gece.Harbiden de öyle ama.Artık el öpmeler heycan vermiyo, azalan el öpülcek insan sayısı tedirgin ediyo, kızkaçıran veya catpat almıyorum artık ya da kapı kapı gezip tanımadıım teyzelerin amcaların ellerini öpmüyorum o yumusak sekerleri alma umuduyla.
Teyzemlerde toplanırdık eskiden.Sokakta saklambaç oynardık falan sora ben megafonlu zillere basardım, teyzeler kimoo diyince de ''iyi bayramlar ben memet ali erbil,beyazlarınızı kontrol etmeye geldim'' derdim.Arabaların lastiklerine tekme atardım alarmları ötsün de deli danalar gibi koşturalım diye.Kesilen hayvanlara bakardım caniymiş gibi büyük zevk alarak.Artık bakamıyorum cünkü belediyeler yasakladı bahcelerde kesimi.Bok yesin belediye.
Bu bayram anladım gercekten de bayramın bana bi numara gereksiz geldiğini.Teyzemlerde toplandık yine.Kuzenlerin gürültüsü, teyzemlerin stresli bi biçimde yemek hazırlıkları, aileler arasındaki gerginlik ve daha sayamadığım bir ton özel gereksiz sebep.Durdum bi an, dedim ama. ne ahret?, neden burdasın? stres yasamak için mi yoksa mutlu bayramlar geçirmek için mi eski günlerdeki gibi?Duramadım orda ve annemin tüm üzgün bakışları altında çıktım o evden güzel bi bahane bularak.Eve geldim babamın yanına.Babamı gayet iyi anladım işte tam o anda.Cook bayramdır evinden adımını atmaz dışarı ben de derim yabani oldun baba ayıp.Herif haklı dibine kadar, iki yüzlülüğün, sahte gülücüklerin altına saklanmış kinciliklerin olduğu ortamlarda bulunmamak yabanilik deil işte ona göre.
Artık o bayram buluşmaları bana sorunları, eski hatıraları kusuyo.Bu da demek oluyoki ahret:bayram çocuklara güzel hayatı bi avuç şekerle bağdaştırdıkları için.

15 Kasım 2010 Pazartesi

BOK YİYİN YENGE TARAFIM!!!!

Bayram nedeniyle dayım ve müstakbel eşi teee güney sahillerinden buralara, batı sahillerine geldiler.Ama işin garip yanı dul kaynanası ve de yengemin büyük ihtimalle gizli gey olan kardeşi de teşrif etmişler, bok yesinler.
Geçen kış düğünleri oldu ve eziyetti benim için.Dayım oraya taşındığından beri yeni ortam kurmuş habersizmişiz.O gizli gey kayınçosuyla kanka olmuş, ben  dış planda kaldım , e doğal olarak kıskançlardayım.Orada misafir olduğumuz düşünülürse, kız tarafından biraz ilgi biraz misafirperverlik bekledik doğal olarak, ama burnu havada olduğu için bu ailenin, bu beklentilerimiz ters tepti sığıntı kavramına sığındık.
Aptal dayım aynı apartmandan ev düzmüş kaynanasıyla.Yahu saf mısın zobalak mısın dayı demek istedim, diyebilemedim.
Düğün öncesi hazırlıkları söylemeye gerek dahi duymuyorum, bilirsiniz ne kadar stresli ve gereksiz bi meşgale olduğunu.Düğünü de atlattık hayırlısıyla derken simdi de bayramda o tarafın komple buraya gelmesi aşırı sinir bozucu bi olay oldu ve gerek annemle ben gerekse teyzelerim isyanda,belli etmeme çabalarında.
Bi iki saate dayım ve yeni ailesi bize teşrif edicekler.O gizli geyi sığıntı durumuna düşürmezsem bana da ayarsız ahret demesinler.Dışlıcam onu, saklambaç oynarken hep ebe yapcam, çikületa yicem gözünün önünde.Görsün anyayı konyayı........!!!!!!!!!!!
NOT:Gizli gey demem tamamen mantıklı ergumanlara sahip olmamdan kaynaklıdır.Kıskançlıktan gözü dönmüş bu homonun demeyin.İftira atmıyorem ulennnnnn

14 Kasım 2010 Pazar

AİLE İŞLERİ....

ve büyük buluşma..babam eve gelir.....ben yüzüne bakmam üstelik nedenini dahi bilmem, senelerdir böyle olmustur...annem hoşgeldin desene babana der.....ben mi dicem derim.....sora sessizlik olur....annem sofrayı kurmustur....sofrada muhabbet edilir...ama başlar önde.....

TEK AŞKIM İZMİR.....

Bayram nedeniyle izmire geldim bu sabaha karşı.Otogarda servise bindiğimde düşüncelere daldım yine uyku sersemi.İzmire bakarken düşündüm yine ''yalnız mıyım?'' sorusunu.sora yine bilindik cevabı verdim kendime.''ulan ahret salak mısın zobalak mısın? yalnızlık ne demek?''sevgilinin olmaması yalnızsın demekse eyvallah.
Yalnızlığın tanımını yapın kendinize, o zaman yalnız olmadığınızı anlıycaksınız.hem benim izmirim var be.her ne kadar artık burda misafirim ben desem de, bir kez daha anlıyorum  geldiğimde ne kadar buralı olduğumu, nekadar çok özlediğimi bu şehri.ailem var, arkadaşlarım var daha nolsun?
Bu bayram bi planım var.gerçi her tatil var ama bi türlü başaramadım.bu sefer gerçekten çok istiyorum.eğer gerçekleştirebilirsem yazıcam, yine yapamazsam rezil olurum, büyük konuşmuyorum :)

7 Kasım 2010 Pazar

HOMOYUM HOMO HOMOLAR

Atık asıl benden bahsetmenin zamanı geldi diye düşünüyorum sevgili blogcukcuğumm.Efenim bendeniz:güzel küçük bi şehirde üniversite okuyan,gayet sosyal ama yeri geldimi göt kadar evinden dışarı adımını atmayan bi HOMOYUM ve bu sıfatımdan gayet mutluyum.Çok düşündüm. özel hayatımı yansıtıyım mı yoksa daha gizli kapaklı genel geçer  şeyler mi yazıyım diye.Bu düşüncem fazla sürmedi görüldüğü üzere.Neden diye sorulur şimdi,hemen açıklıyım.
Ben de çeşitli bloglara bakıyorum zaman zaman; kimi zaman ağzım açık,kimi zaman gözüm yaşlı,kimi zaman suratım ekşimiş,kimi zamanda yüzümde yavşak bi gülümsemeyle.Geçen yine geziniyorum, bi tane bloga rastladım, neler anlatılmış,nasıl betimlemeler yapılmış aklınız şaşar.Bu insan ,resmen bilimum dışkılarını tasfir etmiş o da yetmiyormuş gibi idrarını dışarı atmasını sağlayan organına güzel de bi isim bulmuş.''Hoş bi şey''dedim, kınamadım güldüm.dedim ki kendi kendime:''ahretciğim açıl ve saçıl,yık sayfanı kus içindekileri ekrana'' falan.
homoluğun tarifiyle başlıyım ben en iyisi.Evrensel kelime ''gay'' kelimesidir ve de mutlu anlamına gelir.türkçede de okunduğu gibi yazılır:''gey'' şeklinde(gay yazmayın bilmiş bilmiş!!!).Tıbbi dilde homoseksüel denir ve kendime homo demem de bundan kaynaklıdır belki de.O kadar çok ayrım vardır ki bizim içimizde de aklınız şaşar.Homoseksüelliğin çeşitleri:gey,lezbiyen(lez),biseksüel(bi veya biseks),transeksüel(trans).Bunlar toplumca bilinenler.bi de bunların da ayrımları var onları da sonra söylerim artık :)
Ben ise geyim blogcukcuğum.Kendimi EŞCİNSEL ERKEK olarak da nitelendirdiğim çok olmuştur.Şunu demeye çalışıyorum:kendmi kadın hissetmiyorum, erkeğim ve erkek vücudundan haz alıyorum.E diyceksiniz şimdi, bizim sokakda gördüğümüz karı kılıklı ibneler ya da senelerce baş tacı ettiimiz Zeki Mürenler ne oluyo diye.Boşuna mı dedim çeşitlilik boll bizde diye?Siz sanıyomusunuz ki her gey feminendir diye?Size 40 tane getiririm benimle yatan evli çoluklu çocuklu, sakallı kelli felli adam.açın ufkunuzu,atın şu at gözlüklerini de bi bakın etrafınıza.her yerdeyiz biz her yerde..
Neyse yoruldum uykum geldi ve daha önümde 9 sınav var artı bu konu uzarr gider.İyi geceler blogcukcuğummmmm her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan........

NOT:Yanda görülen foto milk filmine ait ve izlenesi bi başyapıt!!!!

3 Kasım 2010 Çarşamba

MEŞGALE

Dün okulumuzun kısa film festivalindeydim ve saat 2den 9 a kadar birsürü kısa film izledim.Bu kadar uzun süre kalmamın sebebini saat 8 bucuktaki kokteylle bağdaştırabliriz.o kanepeler ,şaraplar ,çerezler beni benden aldı götürdü yani.eve geldiğimde feci bir vicdan azabıyla doldu içim.sınavlara çalışmaktansa kokteyli beklemek daha cazip gelmişti bana.bu nasıl oluyor idi.sebebi kısa film aşkım mıydı yoksa ders calısmak veya eve gitmek istememem mi?
Öğrenci psikolojisi işte. Aslında fark etmemiştim ben saatlerce film izlerken ,aslında dersten veya yalnız evimden kaçtığımın. Ama olsun bir şeyin daha farkına iyice vardım;insanoğlu bazı şeylerden kacarken başka meşgale bulur kendine ve o meşgaleyi öyle önemli bi konuma getirir ki asıl meşgaleyi unutur.